İMEAK DTO Mart 2023 AB Bülteni Hk.
Sayın Üyemiz,
Avrupa’da denizcilik sektöründe enerji verimliliği uygulamaları, deniz çevresinin korunması, dijital dönüşüm, denizcilikte teknolojik uygulamalar ve araştırma alanında meydana gelen güncel gelişmelere ilişkin çeşitli kaynaklardan derlenen haberler bilgilendirme amacıyla aşağıda sunulmaktadır.
1) Birleşik Krallık Sıfır Emisyonlu Gemileri Finanse Edecek.
Birleşik Krallık hükümeti, yerel denizcilik sektörünü karbondan arındırma çabalarının bir parçası olarak sıfır emisyonlu gemi ve altyapı teknolojilerine fon sağlayacak bir yarışmayı duyurdu.
Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; elektrikli tekneler, sahilden gemi besleme, alternatif yakıtlar ve yakıt ikmali ile ilgili projelere 77 milyon pound değerinde kaynak sağlanacağı, bu kaynağın yeni nesil sıfır emisyonlu gemi inşa altyapılarının oluşturulması için önemli bir finansman olanağını oluşturacağı ve yarışmada yenilikçi şirketlerin ön plana çıkmasının beklendiği ifade edildi. Ayrıca, birkaç yıl içinde sıfır emisyonlu feribotlar, yolcu gemileri ve kargo gemilerinin teslim edilerek denizcilik sektörü içinde yeni istihdam yaratılmasına da yardımcı olunacağı belirtildi.
Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanı Mark Harper tarafından yapılan açıklamada; iklim değişikliğiyle mücadele söz konusu olduğunda, taşımacılığın bütün kollarında bu yönde bir sürece geçildiği, bu doğrultuda Britanya denizcilik sektörünün daha yeşil bir geleceğe sahip olmasının hedeflendiği, yarışma aracılığıyla son teknolojiye dayalı fikirlerin gerçeğe dönüşmesine yardımcı olunacağı ve İngiltere kıta sahanlığının önümüzdeki birkaç yıl içinde yeşil kargo gemilerine, feribotlara ve deniz yolculuklarına ev sahipliği yapacağı, İngiltere'deki büyük limanlar ve operatörlerle işbirliği içerisinde 2025 yılına kadar sıfır emisyonlu gemileri teslim edebilecek projelere odaklanılacağı, yeni nesil teknolojilere örnek olarak akülü elektrikli deniz araçları, kıyıdaki elektrik gücü, hidrojen veya amonyak gibi düşük karbonlu yakıtlarla çalışan gemiler ve rüzgar destekli feribotların verilebileceği belirtildi.
Söz konusu finansmanın 2022 yılı içerisinde kurulan Birleşik Krallık Kıyı Ajansı aracılığıyla sağlanacağı, hükümetin buna ilave olarak 7,4 milyon sterlin finansman kullanarak Birleşik Krallık üniversiteleri içinde yeni bir denizcilik araştırma merkezini kurmayı hedeflediği, Lloyd's Register'ın desteğiyle hazırlanan bir rapora göre de Britanya denizcilik sektörünün 2050 yılına kadar karbonsuz denizciliğe ulaşması için önümüzdeki otuz yılda 75 milyar sterlin değerinde ek yatırıma ihtiyaç duyduğu ifade edildi. (Kaynak: Lloyd’s List)
2) Basel III: Avrupa Parlamentosu Avrupa'da Rekabetçi Gemi Finansmanına Yönelik Olumlu Adımı Oyladı.
Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA) tarafından yapılan açıklamada, Avrupa Parlamentosu Ekonomik ve Finansal İşler Komitesi’nin Şubat 2023 içerisinde Basel ihtiyati gerekliliklerinin (Basel III) AB hukukuna uygulanmasına ilişkin tutumunu kabul ettiği, ECSA’nın Avrupa'da gemi finansmanını teşvik etmek için etkili bir çerçeve sunacak olan ve Avrupa denizcilik endüstrisinin rekabet edebilirliğini koruma ihtiyacını kabul eden Komite oylamasının sonucunu memnuniyetle karşıladığı belirtildi.
Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’nun gemi finansmanı ile ilgili oluşan risk düzeyinin farkında olduğu ve mevzuat çalışmaları kapsamında ECSA’nın savunmakta olduğu özel hükümlerin organlarca korunduğu ve söz konusu hükümlerin özellikle Avrupa dışında alternatif finansman aramakta güçlük çeken birçok işletme için önemli olduğu ifade edildi.
ECSA Genel Sekreteri Sotiris Raptis tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; nakliye konusunun Avrupa güvenliğinin mihenk taşı olduğu, Avrupa deniz taşımacılığının rekabet gücünü korumak için AB'de rekabetçi gemi finansmanına erişimin olmasının çok büyük önem arz ettiği, bu bakımdan Avrupa Parlamentosu’nun ilgili oylamasının memnuniyetle karşılandığı, endüstrinin özellikle karbondan arındırma hedeflerine ulaşmaya yönelik harekete geçtiği bir dönemde bankaların deniz taşımacılığını finanse etmeye devam etmesini sağlayacak ilk adım olduğu ve müzakereler ilerledikçe AB Konseyi’nin de benzer bir yaklaşımı destekleyeceğinin beklendiği belirtildi.
Söz konusu oylama ve beraberinde sağlanacak finansman olanaklarına ilişkin sektör uzmanlarınca yapılan açıklamada; son yıllarda giderek sertleşen banka sermaye gereksinimleri ve birçok Avrupa bankasının gemi finansmanı faaliyetlerini küçültmesi ile birlikte denizcilik endüstrisi için finansman araçlarında iyileşme sağlanmasının büyük önem taşıdığı, Avrupa'nın mali ortamının büyük ölçüde banka kredilerine bağlı olduğu ve Avrupa bankalarının denizcilik şirketlerini finanse etmeye devam etmesi için Basel III anlaşması gibi düzenleyici koşullara ihtiyaç duyulduğu vurgulanmıştır. (Kaynak: ECSA)
3) Rüzgar Tahrik Sistemleri Deniz Taşımacılığında İvme Kazanıyor.
Uluslararası Rüzgar Gemisi Derneği’nce (International Windship Association-IWA) yapılan açıklamada; rüzgar gücü kullanan gemi sayısının 2023 yılı itibariyle hızla artmasının beklendiği, rüzgar tahrik teknolojisinin sunduğu verimlilik kazanımlarından yararlanmanın karbonsuz denizcilik faaliyetleri için önemli olduğu, teknolojik alan içinde meydana gelen gelişmeler doğrultusunda rüzgar tahrikinin önündeki bazı engellerin azaldığı, rüzgar destekli gemilerin sayısının bu yıl keskin bir şekilde artmasının beklendiği ve bunun da enerji tasarrufu sağlayan araçlara olan talebi artırabileceği, 2022 yılında rüzgar tahrikli sekiz gemi kurulumu kaydedilirken, bu yıl başta dökme yük gemilerinde olmak üzere bu tür 24 kurulumun daha beklendiği, rüzgar tahrik sistemleri endüstrisinin Şubat 2023 içerisinde Londra'da Royal Institute of Naval Architects tarafından düzenlenen Rüzgar Tahrik Sistemleri Konferansı'nda tipik kurulumlar için %5 ila %25 arasında yakıt tasarrufu vaat eden yeni araştırma ve projeleri sergilediği ifade edildi.
IWA tarafından yapılan açıklamada devamla; Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) getirmekte olduğu karbon yoğunluk göstergesi gibi bir dizi yeni kurala uyum sağlanması ve yeni yönergelere uyulması için maliyetleri düşürmenin alternatif yollarının aranması nedeniyle rüzgar gücüne olan ilginin artış gösterdiği, rüzgar tahrik sistemlerinin diğer enerji verimliliği önlemleriyle birlikte kullanıldığında denizcilik endüstrisinin karbonsuzlaştırma hedeflerinin önemli bir bölümüne ulaşmasını sağlayacağı ve bunun da bir geminin yakıt altyapısını değiştirmeden başarılabileceği belirtildi. (Kaynak: International Windship Association)
4) Deniz Lojistiğinde Bulut Teknolojisiyle Bağlantı Kurulacak.
Endonezya menşeli küresel nakliye firması tarafından yapılan açıklamada; bölgesel teknoloji şirketleri ve bulut teknolojisinde önemli bir yer tutan Google Cloud ile iş birliğine gidilerek deniz lojistiği alanında yüksek standartlarda bir uygulamanın geliştirildiği ve bu uygulamanın yapay zeka (Artificial Intelligence-AI) teknolojisinin talep tahmini, dinamik fiyatlandırma ve bakım araçlarının geliştirme zaman çizelgesini hızlandırabileceğine dair yüksek bir potansiyel taşıdığı, proje ortaklarınca varılan küresel anlaşmaya göre deniz lojistiği ile bulut teknolojisinin çeşitli alt başlıklarda (en son gemi programlarını görüntüleme, bir gönderi rezervasyonu yapma, sipariş onaylandıktan sonra bildirimde bulunma ve gemi denizdeyken kargonun konumunu takip etme vb.) iş birliğine gideceği, böylelikle müşterilerin uygulama aracılığıyla tek bir arayüz üzerinden hizmetlere erişim sağlayabileceği ifade edilmiştir.
Projeye ilişkin olarak iş birliği koordinasyonunu sağlayan ilgili firma tarafından ayrıca, talep tahmini, dinamik fiyatlandırma ve bakım araçlarının geliştirme zaman çizelgesini hızlandırmak için yapay zekaya yönelimin olduğu, geliştirilen uygulama sayesinde operasyon ekiplerine farklı gemi türleri ve nakliye konteynerlerine yönelik arz ve talep hakkında gerçek zamanlı görünürlüğün sağlanacağı ve böylece gemi alanı ve kargo kapasitesi en üst düzeye çıkarken doğru kaynakları uygun sevkiyat türleriyle eşleştirmelerine de yardımcı olunacağı vurgulandı. (Kaynak: Hellenic Shipping News)
5) Tankerlere Filtreleme ve Karbon Yakalama Sistemi Kuruluyor.
Singapur merkezli teknoloji firması tarafından yapılan açıklamada, yerleşik bir egzoz gazı filtreleme sistemine karbon yakalama ve depolama modülü (Carbon capture and storage module) yerleştirildiği, söz konusu ekipmanın yakıt içerisindeki sülfür ve partikül maddeyi %99 oranında filtreleyebildiği ve böylelikle gemi makinalarından kaynaklanan karbon emisyonlarının %40'a kadar olan oranını yakalayabildiği duyuruldu.
Bu doğrultuda; söz konusu teknoloji şirketi tarafından geliştirilen çözümün türünün ilk örneği olarak Rotterdam’da başarıyla kurulmuş olduğu ve tek seferde 200 tondan fazla karbondioksit tutabilen tank kapasitesi dolduğunda kimyasalın limana transfer edilebileceği ifade edildi. Firma yetkililerince yapılan açıklamada, gelişmiş dekarbonizasyon teknolojisinin mevcut gemilerde uygulanabilecek bir çözüm sunduğu, çalışmalar sonunda elde edilen sonuçların alternatif yeşil yakıt altyapısının geliştirilmesi ve rasyonalizasyonu için bekleme ihtiyacını ortadan kaldırırken an içerisinde karbon emisyonunu da ciddi oranda azalttığı ifade edildi. (Kaynak: Lloyd’s List)
6) Avrupa Savunma Fonu EDINAF Projesi Başlatıldı.
SEA Europe tarafından yapılan açıklamada; Temmuz 2022'de Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Savunma Fonu (European Defense Fund-EDF2021) kapsamında seçilen konsorsiyumca “Avrupa Dijital Deniz Harp Birliği” (European Digital Naval Foundation-EDINAF) projesinin resmi başlangıcının duyurulduğu belirtildi. Bu doğrultuda; EDF2021 ile Avrupa Komisyonu’nun yeni nesil gemiler de dahil olmak üzere üst düzey savunma kabiliyeti projelerini desteklemeyi hedeflediği vurgulandı.
Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; EDINAF konsorsiyumu başlangıç toplantısının 25-26 Ocak 2023 tarihlerinde Brüksel'de gerçekleştirildiği, konsorsiyumun 8 Avrupa ülkesinden 8 ana ortak çerçevesinde toplam 31 ortaktan oluştuğu, alanında lider sektör kuruluşlarına ek olarak konsorsiyumun AB temsilcileri, Hollanda Savunma Akademisi, Coruna Üniversitesi, Cenova Üniversitesi ve Lorraine Üniversitesi tarafından da desteklendiği ifade edildi.
Bu bağlamda; EDINAF Projesinin gemilerin en hızlı reaksiyonu verebilmesi ve en gelişmiş performansı elde edebilmesi için gemide yer alan sistemlerin tamamen entegre edildiği Avrupa dijital gemi referans mimarisini oluşturacağı ve projenin Avrupa tedarik zincirini bütün deniz operasyonları için ortak bir standart etrafında toplayacağı vurgulandı. (Kaynak: SEA Europe)
7) Karbon Mekanizması Avrupa Birliği Endüstriyel İthalatını % 12 Azaltabilir.
Avrupa Komisyonu tarafından yapılan bir değerlendirmeye göre; emisyonların Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi (European Union Emission Trading System-EU ETS) dışındaki ülkelerde oluşmasını önlemek için alınan yeni tedbirin, birçok önemli endüstriyel sektördeki ticaret akışları üzerinde önemli bir etkisinin olacağı ortaya konmuştur. Bu bakımdan, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (Carbon Border Adjustment Mechanism-CBAM) 2030 yılına kadar demir, çelik, çimento, gübre, alüminyum, elektrik ve hidrojenin birleşik ithalat değerini %11,9 oranında azaltması öngörülmektedir.
CBAM üzerinde, Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu düzeyindeki müzakereciler tarafından Aralık 2022 ayında ön anlaşma sağlanmıştır. Bunun Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği (AB) üye devletleri tarafından imzalanması durumunda ise, üretimlerinde yer alan emisyonlara dayalı olarak ithalata bir karbon fiyatı uygulanacaktır. CBAM, 2026 yılından itibaren uygulamaya konulan yeni tarifelerle veri toplama ile başlayarak içinde bulunduğumuz yıl aşamalı olarak uygulanacaktır. AB ülkelerinin yüksek emisyonlu süreçleri dış ülkelere yaptırmasını önlemek için uygulanan ETS kapsamındaki ücretsiz tahsisatlar, ithalat tarifeleri uygulandıktan sonra kademeli olarak kaldırılacaktır.
Düzenleme sürecinde yer alan kaynaklar, gemi işletmecileri üzerinde direkt bir etki olmayacağını doğrulamıştır. Taşımacılık faaliyetlerinde kaynaklanan emisyonlar henüz kapsama alınmamıştır. Bu konudaki idari yük, malları/ürünleri Avrupa pazarına arz eden “beyan sahibine” ait olacaktır.
Bununla birlikte, AB içinde ve dışında değişen ticaret akışı göz önüne alındığında, gemi işletmecileri üzerinde dolaylı olarak olumsuz etki yaratabileceği öngörülmektedir. Temmuz 2021 ayında yayınlanan Avrupa Komisyonu etki değerlendirmesi raporunda, 2030 yılında ithalatın en az %26 oranında azalmasıyla en çok gübre sektörünün etkileneceği, en az etkilenen alüminyum sektöründe ise ithalatın %5’in altına düşeceği belirtilmektedir.
Bir hukuk firması yetkilisi Fredrik Roald BRUN tarafından, CBAM’ın tüm etkilerinin nihai bir taslak hazırlanana kadar değerlendirilemeyeceği ancak, gemi işletmecilerinin satın alım yaptıkları sırada CBAM maliyetlerine maruz kalabilecekleri ifade edilmiştir. Ayrıca Sayın BRUN; “Örneğin, büyük ölçüde Çin’den ithal edilen alüminyuma dayalı bir Avrupa Tersanesi, karbon fiyatlandırması sonucu burada kullanılan alüminyum daha pahalı hale gelecektir.” ifadesini kullanmıştır. Bu durumun Avrupa’da gemi satın alma maliyeti üzerinde bir etkisi olacağı öngörülmektedir.
Gemi Emisyonlarına Yönelik CBAM
Sayın BRUN, gemi işletmecilerinin, deniz taşımacılığının EU ETS’ye dahil edilmesi ve bu yıl uygulamaya konulan Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization-IMO) verimlilik önlemleri gibi Avrupa mevzuatının diğer unsurlarına daha fazla odaklandığını belirtmiştir. Ancak CBAM’ın etkisinin gelecekte daha büyük bir sorun olabileceğine dikkat çeken Sayın BRUN, Avrupa Konseyi, Komisyonu ve Parlamentosu’nun, 2026 yılındaki geçiş döneminin bitiminden önce CBAM’ı ulaşım hizmetlerinden kaynaklanan gömülü emisyonları kapsayacak şekilde genişletilmesine sıcak baktığını ifade etmiştir.
CBAM kapsamında ithalatı hammadde olarak kullanmanın veya bunları daha pahalı yerel kaynaklı malzemelerle değiştirmenin yüksek maliyetleri nedeniyle AB’den yapılan ihracatın da etkileneceği belirtilmektedir. Etki değerlendirme projeleri, AB’nin CBAM sektörlerinde ihracının 2030 yılında %6,9 oranında azalacağını göstermektedir.
Hukuk firması Özel Danışmanı Tonje Hagen GEIRAN, iş dünyasında CBAM hakkındaki tartışmaların çoğunun ihracat rekabeti etrafında döndüğünü açıklamıştır. Avrupalı sanayi üreticileri, mekanizmanın Avrupa’dan yapılan ihracatı korumak için daha iyi tasarlanabileceğini ve karbon kaçağına karşı mevcut önlemlerin yeni mekanizmadan daha etkili olduğunu belirtmiştir.
Sayın GEIRAN; “AB dışında bir pazarı olan şirketler, bu pazarın bir kısmını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaklardır. Düzenleyicilerin tüm dolaylı, Kapsam 3 emisyonlarını doğru bir şekilde tahsis etme kapasitesi de sorgulanıyor. Kapsam 3 emisyonlarında çok fazla unsur vardır ve bunların ölçülmesi zor olabilir. Belki de varsayımlarla ölçülmeleri gerekecektir.” ifadelerini kullanmıştır.
Avrupa Birliği, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nı kendi başına tasarlamamaktadır. Kanada, ilk teklife ilişkin yaptığı geri bildirimde, kendi ülkesinde benzer bir önlem konusunda bilgi aldığını bildirmiştir. Buna ilave olarak, Brezilya Dışişleri Bakanlığı, CBAM’ın AB’ye ticaret yapan AB dışı şirketler ve mevcut ticaret anlaşmaları ve kuralları üzerindeki etkisine ilişkin çekincelerini belirtmiştir. Brezilya tarafından, mevzuat teklifinde, tedbirin gerek mevcut tasarımında gerekse uygulanmasında, ticaret alanında Avrupa Birliği tarafından üstlenilen yükümlülükleri ihlal edebileceğini gösteren unsurlar bulunduğu ifade edilmiştir. (Kaynak: ICS)
8) “FuelEU Maritime” Müzakerelerine İlişkin ECSA Açıklaması
Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (European Community Shipowners’ Associations-ECSA), Avrupa Yeşil Mutabakatı (EU Green Deal), Avrupa Birliği (AB) İklim Kanunu ve Paris Anlaşması’nın hedeflerini desteklemektedir. Avrupa ekonomisinin önemli bir parçası olan denizcilik, AB’nin iklim hedeflerine ulaşmak için önemli bir role sahiptir. “FuelEU Maritime” Yönetmeliği denizcilik sektöründe sürdürülebilir ve ölçeklenebilir yakıtların alımını teşvik etmek açısından önem arz etmektedir.
FuelEU Maritime Yönetmeliği’ne yönelik üçlü görüşmeler son aşamasına girerken, nihai metnin denizcilik sektörünün başarılı bir enerji dönüşümüne katkıda bulunmasını sağlamanın önemli olduğu belirtilmektedir. Bu sebeple, yeterli miktarlarda düşük ve sıfır karbonlu yakıtların uygun bir fiyata piyasada bulunmasını sağlamak için herkesin desteğine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu nedenle ECSA, Avrupa Parlamentosu tarafından Değişiklik 129’da (Madde 20-paragraf 3c) önerildiği üzere, yakıt tedarikçilerinin zorunlu olarak FuelEU Maritime kapsamına dahil edilmesinin Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi nezdinde desteklemesine yönelik çağrıda bulunmuştur. Uyum için gerekli olan sürdürülebilir yakıtların tedarik edilememesi durumunda gemi sahiplerinin gereksiz yere cezalandırılmasını önlemek çok önemlidir. Bu hüküm, Avrupa Parlamentosu tarafından Yenilenebilir Enerji Direktifi III’te (Renewable Energy Directive-RED) önerildiği şekliyle, denizcilik yakıtı tedarikçileri için bağlayıcı bir hedefle birlikte denizcilik sektörünün enerji dönüşümü için zorunludur.
Yakıt tedarikçilerinin FuelEU Maritime kapsamına zorunlu olarak dahil edilmesi ve yakıtların hazır bulundurulması şartı çerçevesinde, Avrupa Parlamentosu’nun biyolojik olmayan yenilenebilir yakıtlar için bir alt kotaya ilişkin Değişiklik 82’deki (Madde 4a) önerisi ECSA tarafından desteklenmektedir.
Ayrıca ECSA, FuelEU Maritime Yönetmeliği kapsamında deniz taşımacılığı için sürdürülebilir ve ölçeklenebilir yakıtların kullanımına yönelik yüksek bir çarpan getirilmesi hususuna da destek vermektedir. (Kaynak: ECSA)
Bilgilerinize arz/rica ederim.