İMEAK DTO Eylül-Ekim 2019 AB Bülteni

İMEAK DTO AB Bülteni                                                                                                ________________________            Eylül-Ekim 2019

Eylül ve Ekim aylarını kapsayan dönemde Avrupa'da denizcilik sektöründe meydana gelen gelişmelere ilişkin çeşitli kaynaklardan derlenen haberler bilgilendirme amacıyla aşağıda sunulmaktadır.

1- BIMCO, emisyonlarla mücadelede yeni düzenlemeler önerdi

Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi (Baltic and International Maritime Council – BIMCO), denizcilik endüstrisinin emisyonlarını azaltma arayışına yardımcı olabilecek yeni bir öneri sundu.

Gemi hızlarının sınırlandırılması CO2 emisyonlarını azaltmanın bir yolu olarak hâlihazırda önerilmiş olsa da, BIMCO çözümü bir adım daha ileriye taşıyarak gemilerin sevk gücünün sınırlandırılmasını teklif etmektedir.

BIMCO, gemilerin süratlerini ölçmenin doğru bir uygulama olmadığını, gemilerin sevk gücünün ise doğru bir şekilde kontrol edilebileceğini ileri sürmüş ve bir geminin sevk gücü ile sürati arasında yakın bir ilişki olduğunu ifade etmiştir.

BIMCO Genel Sekreter Yardımcısı Lars Robert PEDERSEN, "Sürati daha fazla düşürme yoluyla sera gazı emisyonlarının azaltımının sürdürülmesini sağlamak zorunlu olmakla birlikte, armatörlerin yenilik yapmaya teşvik edilmeleri de önemlidir" şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.

Gemilerin gücü ile ilgili bir sınırın belirlenmesi Japonya tarafından önceden önerilmiştir. BIMCO, her bir deniz taşımacılığı sektörü için güç limitinin, her bir sektördeki mevcut ortalama taşıma hızında ortalama bir gemi seyrinin varsayılan performansından elde edilmesini önermektedir.

Sevk gücü limiti, denizcilik organizasyonları tarafından kolayca benimsenmeyen sürat düşürme teklifine muhtemel bir alternatif olarak önerilmiştir.

İngiltere Deniz Ticaret Odası, Yunanistan ve Fransa'nın savunduğu sürat düşürme önerisinin en iyi seçenek olmayabileceğini çünkü söz konusu önerinin daha düşük karbon emisyonlarına yol açacağına dair hiçbir kanıtın olmadığını bu yılın başlarında ileri sürmüştür.

İngiltere Deniz Ticaret Odası Politika Direktörü Anna Ziou konu ile ilgili olarak "Armatörler, son on yılda hızlarını kayda değer oranda sınırlamışlardır. Bu önerilerin iyi niyetleri olsa da, uluslararası deniz taşımacılığı için düşük karbonlu bir alternatif olarak daha düşük hızı teşvik etmek yeterli değildir. [Bu durum] gerçekte emisyonlarda anlamlı bir düşüş sunmazken, denizcilik sektörünün harekete geçtiğine dair yanlış bir izlenim verecektir" şeklinde bir açıklama yapmıştır.

BIMCO, performans sınırlamalarının, gemiler arasındaki mevcut rekabetçi alanı korurken, sürat azaltımı ile 2008'den bu yana elde edilen emisyon azaltımlarını sürdüreceğini savunmaktadır. (Kaynak: World Maritime News)

2- Yeşil gemi finansmanı gündemde üst sıralara çıkıyor

Yeşil Finans Girişimi'nin (Green Finance Initiative) başkanı ve Skandinaviska Enskilda Banken'de kıdemli bankacı olan Roger GIFFORD Londra Uluslararası Denizcilik Haftası sırasında yaptığı bir konuşmada "Bir müşteriyi ve potansiyel bir işlemi değerlendirirken çevre sorunlarını ve iklim kaygılarını dikkate almayan herhangi bir denizcilik bankası şu anda düşük performans göstermektedir" şeklinde bir mesaj vermiştir.

GIFFORD, Maritime London ve Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanlığı tarafından düzenlenen ve yeşil finansmana odaklanan söz konusu seminerde; armatörler, bankalar, yeşil deniz ürünleri geliştiricileri ve aracılardan oluşan çeşitli delegelere hitap etmiştir. GIFFORD, uluslararası denizciliğin karbondan arındırılmasını desteklemek amacıyla kredi verme kararlarını iklim faktörleri ile birleştiren Poseidon Prensipleri'nin, lider bankalara ait yeni bir yaklaşımın mükemmel bir göstergesi olduğunu söylemiştir. GIFFORD'un açıklamasına göre, Prensiplerin yeni imzacıları yakında açıklanacak olup, 10 Avrupa bankası ve 1 ABD bankasından oluşan 11 üyeli başlangıç grubuna Asya bankalarının da katılacağı öngörülmektedir.

GIFFORD, deniz taşımacılığının ton mil başına en düşük karbon üretim seviyesine sahip olmasına rağmen, dünya ticaretinin büyük ölçekli olması nedeniyle sektörün karbon ayak izinin büyük olduğunu belirtmiştir. GIFFORD krediler ve tahviller de dâhil olmak üzere yeşil finansın hız kazanırken yüksek karbonlu faaliyetlerden düşük karbonlu faaliyetlere geçişin de temelini oluşturacağını söylemiştir.

Bununla birlikte, Lloyd's Register'dan Katharine PALMER, bankacılara iddia edilen kazançların fiili olarak gerçekleştirilebileceği konusunda yeterli güvence vermelerini sağlayan yeni yeşil teknolojilerin finansal desteğindeki boşluğa dikkat çekmiştir.

ING gemi finansmanı küresel başkanı Stephen FEWSTER ise "Biz risk sermayedarları değiliz. Yeni teknolojilerin finansmanı bankalardan gelmeyecektir" demiş, bununla birlikte İhracat Kredi Ajanslarının ve yeni yeşil finansman programlarının yeni karbon azaltma girişimlerinin onaylanmasında yardımcı olabileceğini kabul etmiştir.

Société Générale Dünya Denizcilik Başkanı Paul TAYLOR, Marine Capital'in CEO'su Tony FOSTER ve İngiltere Hükümeti Denizcilik Bakanı Nusrat GHANI'nin de aralarında bulunduğu konuşmacılar, seminerde nakliyeci ve gemi kiracılarının rolünü ele almışlardır. Öne sürülen görüşlere göre, armatörler için müşterileriyle risk paylaşımının ya da olumlu bir risk durumunun olmaması halinde, yeni verimlilik teknolojilerine yatırım yapmak konusunda çok az teşvik bulunmaktadır. (Kaynak: Seatrade Maritime News)

3- Avrupalı armatörler, AB denizcilik politikasına ilişkin 5 yıllık stratejik önceliklerini ortaya koydular

Avrupa Topluluğu Armatörler Birlikleri (ECSA) 2019-2024 yıllarını kapsayan dönem için yeni stratejik önceliklerini yayımlamıştır.

"Geleceğe yelken açmak - Avrupa deniz taşımacılığı bir sonraki dönemi için iddialı hedefler koyuyor" (Sailing ahead - European shipping sets ambitious goals for its next chapter) başlıklı yayın, Avrupa deniz taşımacılığı sektörünün odaklanacağı öncelikli 10 alanı ana hatları ile çizmektedir.

ECSA Genel Sekreteri Martin DORSMAN stratejik öncelikler ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: "Açık olmak gerekirse, iklim tüm denizcilik sektörü için önceliklidir. Denizcilik sektörü, IMO'nun CO2 emisyonlarını 2050 yılına kadar en az % 50 azaltma hedefine ulaşmak için Avrupalı ve küresel ortaklarıyla çalışmaya isteklidir. Bahse konu istek; gerekli alternatif yakıtların, bunker altyapısının ve teknolojilerin küresel ölçekte geliştirildiğini temin etmek amacıyla çalışmaya başlamamız gerektiği anlamına gelmektedir. Bu, sektör için çok büyük bir zorluk ve aynı zamanda fırsattır."

Stratejik önceliklerde iklim meselesini, ticaret ve rekabet edebilirlik sorunları takip etmektedir. Avrupalı armatörlere göre; ABD-Çin arasındaki ticaret savaşının yol açtığı kesintiler, küresel çok taraflı ticaret sisteminin çöküşü ve diğer küresel denizcilik merkezlerinin yarattığı devlet destekli haksız rekabet karşısında, Avrupa deniz taşımacılığı endüstrisinin zirvede kalmayı sürdürmek için rekabet avantajlarını yeniden yapılandırması gerekmektedir.  

AB'nin mal ticaretinin % 76'sının deniz yoluyla taşınması nedeniyle, Avrupa deniz taşımacılığı endüstrisinin başarısı, tüm Avrupa ekonomisini doğrudan etkilemektedir.

İnsan kaynakları alanı, Avrupalı armatörlerin belirlediği bahse konu stratejik önceliklerle yakından ilişkilidir. DORSMAN insan kaynakları ile ilgili olarak şunları söylemiştir: "Avrupa, en az üç bin yıldan fazla süren uzun bir denizcilik geleneğine sahiptir. Sektörümüz, bu geçmişten dolayı sahip olduğumuz eşsiz bilgi birikimi ve yetenek havuzu sayesinde güçlüdür. Yetenekli insanları çekmek ve elde tutmak, endüstrimizin hayatta kalması için esastır. Bu da yalnızca, eğitime ve öğretime yatırım yaparak, çeşitliliğe ve sosyal değerlere saygı göstererek başarılabilir. Şirketlerimizi yatırımcılar ve müşteriler için daha rekabetçi ve cazip hale getirmek için, [yetenekli insanları] iddialı iklim hedeflerimiz ve en yeni denizcilik teknolojilerinin kullanımıyla uyumlu hale getirmemiz gerekmektedir."

ECSA'nın AB denizcilik politikasına ilişkin yeni strateji yayınında ele alınan diğer öncelikli alanlar şunlardır: iç pazar, dijitalleşme ve inovasyon, emniyet, yasal işler, vergilendirme ve daha iyi mevzuat düzenlemeleridir. (Kaynak: ECSA)

4- Sürdürülebilir Denizcilik Meslekleri, Büyüme ve Rekabetçilik için AB Denizcilik Büyüme Planı

ECSA, büyüyen bir AB denizcilik endüstrisi, güçlü bir bilgi birikimi ve dünya standartlarında bir denizcilik topluluğunu sağlamak amacıyla, AB, ulusal ve yerel düzeylerde gerçekleştirilecek eylemler için bütünsel ve ortak bir AB vizyonu sağlayan bir stratejik çerçeve olarak "Sürdürülebilir Denizcilik Meslekleri, Büyüme ve Rekabet Edebilirlik" için bir Denizcilik Büyüme Planı sunmuştur.

Bahse konu planının hedefleri aşağıdaki gibidir:

-Cazip, akıllı, emniyetli, sosyal ve sürdürülebilir kalitede deniz taşımacılığını devam ettirmek ve daha da geliştirmek için deniz taşımacılığının sosyal sürdürülebilirliğini artırmak,

-AB denizcilerinin eğitimini, rekabet gücünü ve istihdamını teşvik etmek,

-AB denizcilerinin beceri temelini geliştirmek,

-AB filosunun gelişimini ve rekabetçiliğini artırmak,

-Demografik gelişmelerle ilgilenmek,

-Becerilerin ve yetkinliklerin doğru bir bileşimi ile Avrupa denizcilik toplulukları için yeterli uzman personel arzını temin etmek.

Planın tanımladığı sorunlar aşağıdaki gibidir:

-Avrupa denizcilik endüstrisinin; ihtiyaç duyulan sayıda ve nitelikte çalışanı işe alabilmesi, bu kişileri sektörde tutabilmesi ve teknolojik ve çevresel gelişmelerin değiştirdiği koşullarda rekabetçiliği sürdürebilmesi için, kadınlar da dâhil olmak üzere az temsil edilen gruplara özel olarak odaklanarak, denizcilik sektöründeki kariyerlere daha fazla insanı çekmenin yollarını bulması gerekmektedir.

-Her zamanki iş yapma biçimleri ile iş gücünü takviye etmek ve daha genç bireyleri denizcilik sektörüne çekmek mümkün değildir.

-Denizcilik sektöründe AB vatandaşlarının istihdamına ilişkin beklentiler, AB denizcilik sektörünün bütün yönleriyle sahip olduğu güç, rekabet edebilirlik ve refahı ile yakından ilişkilidir.

Plan çalışmaları, hem AB düzeyinde hem de ulusal, yerel ve uluslar aşırı düzeyde yürütülecektir. (Kaynak:ECSA)

5- Avrupalı armatörler, taşımacılık sektöründe kadınlar ve erkekler için eşit fırsatları teşvik etmeyi taahhüt ediyor

ECSA ve Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (European Transport Workers' Federation – ETF), Dünya Denizcilik Günü'nün bu yılki teması olan "Denizcilik Topluluğunda Kadınların Güçlendirilmesi" fikrinden yola çıkarak, deniz taşımacılığı endüstrisini kadınlar için daha çekici ve daha emniyetli bir çalışma ortamı haline getirmeyi ve taşımacılık sektöründe kadın ve erkekler için eşit fırsatları teşvik etmeyi taahhüt etmişlerdir.

Avrupalı armatörler, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (International Labour Organisation-ILO) önerileri doğrultusunda, işe alım süreçleri üzerinden kadın başvuru sahiplerini artırmaya, kadın denizcilere saygı duyulan ve katkılarının değer gördüğü bir gemi ortamı sağlamaya çalışmaktadırlar.

Avrupalı armatörlere göre; güçlü, cazip, rekabetçi, gönençli ve sosyal açıdan sürdürülebilir bir Avrupa denizcilik endüstrisine yönelik herhangi bir büyüme stratejisi, daha fazla cinsiyet çeşitliliğinin ve fırsat eşitliğinin sağlanması için çalışmayı gerektirmektedir.

ECSA'dan Tim SPRINGETT konu ile ilgili olarak şunları söylemiştir: "Sektörün kendini büyütmesi, adapte etmesi ve yenilemesi için çeşitlilik gereklidir. Denizcilik endüstrisinin yaşadığı değişimler ve zorluklar, yenilenmiş bir stratejik yaklaşım ve sektörü ileriye taşıyabilecek daha geniş bir yetenek havuzu gerektiriyor. Taşımacılık şirketleri dijitalleşme ve otomasyondan etkilenen alternatif çalışma yöntemlerini araştırıyorlar. Bunlar daha fazla kadın çalışanı sektörümüze çekmek için bir fırsat sunmaktadır. "

Danimarka'da denizcilik sektöründe kadınlara yönelik kariyer olanaklarını artırmak için bir süre önce başlatılan "Girl Power" bu doğrultudaki ulusal işe alım kampanyalarından biridir. Bir diğer örnek ise, İsveçli ortakların Avrupa Değişim Platformu'na (European Platform for Change) sunduğu bir girişim olan "Fair Winds" projesidir. Proje, taciz ve ayrımcılığın olmadığı dünya standartlarında bir çalışma ortamı yaratmayı hedeflemektedir. (Kaynak: ECSA)

6- Avrupa Deniz Kazaları Bilgi Platformu'ndan elde edilen veriler online erişime açıldı

Deniz kazaları ve olaylarıyla ilgili bilgileri depolayan ve analiz eden Avrupa Deniz Kazaları Bilgi Platformu'na (Euroepan Marine Casualty Information Platform-EMCIP) ait veri tabanı 2011'den bu yana faaliyette olup, çok sayıda değerli bilgi içermektedir. Bununla birlikte veri tabanına erişim şimdiye kadar üye devletler ve Avrupa Komisyonu kullanıcıları ile sınırlı kalmıştır. EMSA söz konusu kullanıcılarla anlaşmaya vararak, veri paylaşımı özelliklerine sahip yeni bir EMCIP sürümünü yayımlamıştır. Kontrol paneli, üye devletler tarafından rapor edilen olaylar için toplu rakamlar sunarken, vaka sekmesi ise tamamlanan incelemelerle birlikte kaza listesini göstermektedir. Veri tabanının kamuya açılması ile deniz kazaları ve olaylarına ilişkin daha fazla farkındalık kazandırılması amaçlanmaktadır. (Kaynak: EMSA)

7- 01.01.2019 – 18.11.2019 tarihleri arasındaki Paris MOU kapsamında Türk bayraklı gemi tutulmaları

01.01.2019 – 18.11. 2019 tarihleri arasında Paris Memorandumu (Paris MOU) üye limanlarında 3 Türk Bayraklı gemi (İspanya – Santander,  Yunanistan – Elefsis, İtalya – Trieste   ) tutulmuştur. Türk Bayraklı gemi tutulmalarına ilişkin detaylı bilgiler Odamız web sayfasında (http://www.denizticaretodasi.org.tr/sayfalar/gemitutulmalari.aspx ) yer almaktadır.

imeak_dto_eyl_l_ekim_2019_ab_b_lteni_hk.pdf